Skip to main content

Datça’nın en güzel yerleri

Eski DATÇA

Eski Datça, bölgenin en ünlü turistik mekanlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. İlk yerleşim yeri olmasına rağmen birçok tarihi harabe bina ve etkileyici evler taş işçiliği ile dikkat çeker ve adeta birer sanat eseri gibidir.
Süslenmiş dar sokaklarda bulunan büyüleyici evler, mahalleye estetik olarak çekici bir görünüm kazandırır. Eski Datça, antik çağlardan beri zengin bir flora ve fauna yaşamına sahiptir, bu da mahalleye özel bir atmosfer katar. Ziyaretiniz sırasında Eski Datça Kalesi, Eski Datça Camii ve Can Yücel’in Evi’ni mutlaka görmelisiniz. Şair Can Yücel, Eski Datça’nın güzelliğinden o kadar etkilenmiştir ki mahalleye olan sevgisini şiirlerinde dile getirmiştir.

AKVARYUM

“Akvaryum Koyu, berrak suyu ve nefes kesen doğasıyla sizi büyüleyecek. Küçük plaja yalnızca denizden veya Kargı Koyu’nun arkasındaki patikadan 15 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabilir.”

SAKİNLİK YALNIZLIK

PALAMUTBÜKÜ Plajı

PALAMUTBÜKÜ

Palamutbükü, doğal güzelliği, berrak denizi ve huzurlu atmosferi nedeniyle özellikle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Ayrıca, Palamutbükü, yerel ürünlerin organik olarak yetiştirilmesiyle de tanınır.Yerel restoranlarda taze deniz ürünlerini ve otantik yerel lezzetleri deneme fırsatınız olacaktır.
Plaj severler için Palamutbükü’nde halka açık plajlar bulunmaktadır ve hatta soyunma odalarıyla donatılmıştır. Ek konfor isteyenler için yerel tesisler şezlonglar, şemsiyeler ve duş imkanı sunmaktadır.
Palamutbükü, doğa severler için mükemmel bir seyahat noktası olmanın yanı sıra kültürel, tarihi ve gastronomik deneyimleri bir araya getiren bir yerdir.

GERENCE Koyu

KARAINCIR Plajı

KARAİNCİR PLAJI

Karaincir Koyu ve ince kum plajı, bel hizası derinliğine kadar yürünebilecek kadar sığ denizi ile bilinir. Bu özellikler, bu yeri özellikle çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için tercih edilen bir yer haline getirir.
Diğer Datça plajlarına göre daha hoş bir su sıcaklığı, bu yerin çekiciliğine katkıda bulunur. Datça-Marmaris karayolu bu yerin kuzeyinden geçer ve Datça’ya sadece 15 kilometre uzaklıkta olduğu için, bu bölgeden Datça’ya düzenli dolmuş seferleri mevcuttur. Bu minibüsler ayrıca doğu tarafındaki Aktur tatil köyünde de duraklar.
Dolayısıyla, Karaincir sadece bir plaj değil, doğal güzelliklerden, plaj konforundan, lezzetli yemeklerden ve misafirperver bir atmosferden oluşan bir deneyimdir.

GEBEKUM Plajı

GEBEKUM PLAJI

Gebekum, özellikle benzersiz kumlarıyla dikkat çeken bir bölgedir. Yıllar önce Gebekum’daki kumlarda bulunan bir mikroorganizma türü, kumları tüketmiş ve yeni kumlar üretmiştir. Bir süre boyunca, inşaat çalışmaları için Gebekum’dan sürekli kum çıkarılmıştır. Ancak daha sonra bu kumlar koruma altına alınmıştır.
Gebekum, sürekli rüzgar alan bir bölge olduğu için özellikle sörfçüler tarafından tercih edilmektedir. Marmaris-Datça yolu üzerinde bulunan ve Perili Köşk olarak da bilinen Gebekum, doğası ve deniziyle ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunmaktadır.
Bu sahil cennetinin gizli hazinelerini keşfedin ve manzaranın tadını çıkarın.

SARILİMAN KOYU

Sarılıman Koyu, Karaincir Koyu’nun ardında konumlanmıştır. Koy, sert dalgaların koruyucu bir şekilde engellenmesiyle birlikte hoş bir meltemin oluşmasına izin verir.
Deniz son derece temiz ve berraktır, bu nedenle Sarılıman, uygun hava koşullarında bir günlük gezi ve kamp için ideal bir yerdir.

AKTUR KOYU

Aktur, iki ayrı koydan oluşmaktadır. Çiftlik Koyu’nun hemen yanında Kovanlık Koyu bulunur ve bu iki koyu birbirinden ayıran Adatepe adlı yarımada yer alır. Bu bölgede, yeşilin ve mavinin uyum içinde olduğu cennet köşeleri keyifle izlemek ve huzur bulmak için oturabileceğiniz banklar mevcuttur.
Aktur iskelesinden balıkçılardan taze balık satın alma fırsatı, bu yeri yemek tutkunları için ideal bir destinasyon haline getirir.
Cömert alanıyla Aktur, yürüyüş ve keşif için sayısız fırsat sunar. Çam ağaçları arasındaki oturma düzenlemeleri, yalnızlık ve dinlenme anları için mükemmeldir. Kışın, Aktur’un çevresi yükseklerden akan şelalelerle benzersiz bir güzellik sunar.
Huzurlu ve sakin bir ortam arayanlar için, Aktur yıl boyunca çeşitli doğal güzellikleri ve sessizliğiyle ziyaretçilerini etkileyen eşsiz bir yerdir.

HAYITBÜKÜ

Hayıtbükü, Datça’daki doğal güzelliği, berrak denizi ve huzurlu atmosferiyle geniş çapta tanınmaktadır. Özellikle yaz aylarında, yerel halk ve yabancı turistler üzerinde aynı derecede çekim gücüne sahiptir.
Ziyaretçiler, buraya doğanın güzelliğini hayranlıkla izlemek, güneş altında denizde dinlenmek, plajların tadını çıkarmak ve çevredeki doğayı keşfetmek için akın ederler.
Hayıtbükü, organik tarım ve yerel ürünler konusunda da mükemmel bir üne sahiptir. Yerel restoranlarda ziyaretçiler, taze deniz ürünlerini ve yöresel lezzetleri tatma fırsatına sahiptirler.
Hayıtbükü’nde, soyunma kabinleri bulunan halk plajları mevcuttur. Şezlonglar, şemsiyeler ve duşlardan yararlanmak isterseniz,yerel işletmelerin tesislerinden faydalanabilirsiniz.

KIZILBÜK PLAJI

Kızılbük, doğal güzelliği, berrak denizi ve sakin atmosferiyle tam bir ihtişamla parlıyor, bu da onu özellikle doğa tutkunları ve huzur arayanlar için tercih edilen bir seyahat noktası haline getiriyor. Diğer Datça koyları gibi, Kızılbük de deniz ve güneşin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir seçenek oluşturacak şekilde rahat bir atmosfer sunar.
Kızılbük’ün çevresindeki doğa, yürüyüşler veya kısa doğa yürüyüşleri için mükemmel bir şekilde uygundur. Ayrıca, bölge organik tarım ve yerel ürünlerle tanınmaktadır. Bu nedenle, yöresel lezzetleri tatmak için yerel restoranları ziyaret etmek oldukça keyifli olabilir. Kızılbük’te, soyunma kabinleri bulunan halk plajları mevcuttur. Şezlonglar, şemsiyeler ve duşlar gibi olanaklardan yararlanmak isterseniz, yerel işletmelerin tesislerini kullanabilirsiniz.

OVABÜKÜ PLAJI

Ovabükü, doğal güzelliği, berrak denizi ve sakin atmosferi ile aynı şekilde cazibesini sergiliyor. Kızılbük gibi, özellikle doğa tutkunları ve huzur arayanlar için tercih edilen bir seyahat noktasıdır. Diğer Datça koyları gibi, Ovabükü de deniz ve güneşin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir seçenek sunar.
Ovabükü, sahili ve turkuaz rengi deniziyle tanınır. Buradaki tatilciler genellikle su sporlarına katılır, güneşlenir, dinlenir ve doğa yürüyüşleri yaparlar. Bölge aynı zamanda organik tarım ve yerel ürünlerle de tanınmaktadır, bu da yöresel lezzetleri tatmak için yerel restoranları ziyaret etmenin oldukça keyifli olabileceği anlamına gelir.

KNIDOS

Knidos, başlangıçta Dalacak Burnu’nda, bugünkü Datça şehir merkezinin 1,5 km kuzeydoğusunda bulunan Burgaz adlı bir yerde kurulmuştur. Daha sonra şehir, yarımada’nın batı ucundaki Tekir Koyu’na taşınmıştır. Bu taşınmanın nedeni veya mevcut kalıntıların neden bu konumda bulunduğu hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır, ancak deniz ticaretindeki gelişmelerin rol oynamış olabileceği düşünülmektedir.
Antik Yunan tarihçi, coğrafyacı ve filozof Strabon, şehri sahil boyunca bir tiyatroya benzetmiş ve Akropolis’e kadar uzandığını belirtmiştir. İç ve dış liman arasındaki yarımadada inşa edilen binalar ve özel tesisler ile, limandan Akropolis’e doğru hafif bir eğimde uzanan teraslarda toplum için hizmet eden binalardan bahsetmiştir. Şehir planı, doğudan batıya genişliği 10 metre olan dört ana caddeden oluşmaktaydı, bu caddeler arasında teraslar üzerinde düz bir şekilde uzanmaktadır. Cadde arasındaki bağlantılar merdivenler ve dik, dar sokaklar ile sağlanmaktaydı.
Şehir, yaklaşık 4 km uzunluğunda bir sur ile çevrilmiş ve askeri limandan Akropolis ve güney ticaret limanına kadar geniş bir alanı kapsamaktaydı. Eskiden “deveboynu” olarak bilinen yarımada, başlangıçta sonradan kıyıya bağlanarak iki yanında yapay limanlar oluşturulan bir adaydı. Dolgu alanına geçiş için bir kanal açılmıştır. Kuzey limanı askeri amaçlar için kullanılırken, her iki tarafında da girişi zincirle kapatılmış yuvarlak kontrol kuleleri bulunmaktaydı. Güney tarafındaki kontrol kulesi hala ayaktadır. Güney iç liman daha büyüktü ve ticaret limanı olarak hizmet vermiştir.
Antik yerleşim Knidos, 20.000 ve 5.000 kişilik iki tiyatroya ev sahipliği yapmıştır. Küçük tiyatro ticaret limanının güneyinde yer alıyordu. Ancak Akropolis’teki büyük tiyatro, 19. yüzyılda taş ve mermer taşınması nedeniyle günümüze kadar ulaşamamıştır.

GEREME KOYU

Gereme Koyu, karavan kampı ve çadır kampı gibi konaklama imkanları sunar. Ayrıca Gereme Koyu’nda piknik yapmak da mümkündür. Ancak, Gereme Koyu’nda ateş yakmamak ve çöp bırakmamak önemlidir.

Tesis eksikliği ve zorlu ulaşım nedeniyle, Gereme Koyu’nun el değmemiş doğal güzelliği, yürüyüş, fotoğraf çekme, yüzme, hamakta dinlenme ve dalış gibi çeşitli aktiviteleri mümkün kılar.

Gereme Koyu’nun dokunulmamış doğal güzelliklerine dalmak ve bu huzurlu kamp alanında çeşitli aktivitelerin tadını çıkarmak için gitmelisiniz.

KARAKÖY LİMANI

Karaköy, Datça merkezine yaklaşık 10 km mesafede bulunmakta olup, Ege Denizi’nin muhteşem manzarasını sunan çakıl plajlarıyla etkileyici bir görünüme sahiptir.

Bu bölgedeki sular genellikle hafif dalgalı olma eğilimindedir. Karios Limanı, Bodrum- Datça feribotu için demirleme yeri olarak hizmet vermektedir ve çevresinde hoş kafeler, barlar, restoranlar ve pazarlar bulunmaktadır.

Doğal güzelliği ve sakin atmosferi nedeniyle, Karaköy’deki muhteşem günbatımını kaçır- mamanız özellikle tavsiye edilir.

BALIK AŞIRAN KOYU

Balık Aşıran Koyu, Hisarönü Körfezi’nde, Marmaris – Datça karayolu boyunca uzanır ve adını kıyı boyunca bir taraftan diğer tarafa geçen balıklardan alır. Bu koy özellikle lüks yatların ve teknelerin çekim merkezi olmasıyla tanınır ve neredeyse bir akvaryumu anımsatan berrak deniz suyu ile etkileyicidir. İpek gibi görünen denizde yüzmek, Balık Aşıran Koyu’nda harika bir seçenektir.

KARGI KOYU

Kargı Koyu, Datça merkezine sadece 3 km mesafede bulunup, bu bölgenin cennet gibi koylarından biri olarak kabul edilir. Dağlarla çevrili olan Kargı, kuzey rüzgarlarından korunmuş durumdadır, bu da denizin rüzgarlı günlerde bile sakin ve daha ılıman olmasını sağlar. Datça merkezinden Kargı Koyu’na olan yakınlığı ve doğal güzelliği, ziyaretçiler tarafından takdir edilmesini sağlar.

Merkeze yarım saatlik yürüme mesafesinde olmasıyla birlikte, belediyenin düzenli olarak çalışan minibüsleri de bulunmaktadır. Koyun yaz aylarında yoğun ziyaretçi akınına uğramasına rağmen, kışın huzurlu bir atmosfer korur. Ayrıca, Kargı Koyu, birçok doğa yürüyüşü rotasının başlangıç ve bitiş noktasını işaretler. Yaz aylarında sabah yürüyüşü yapmak isteyenler için, gün doğumunu izlemek unutulmaz bir deneyim sunar.

SAKLI KOY

Datça, her biri cennetin bir köşesini hatırlatan pek çok koya ev sahipliği yapmaktadır. Datça merkezinin hemen yanında yer alan Saklı Koy, eşsiz güzelliğini sakin, turkuaz tonlarındaki denizle taçlandırmaktadır. Henüz tam olarak keşfedilmemiş olan Saklı Koy, bölgede Meteoroloji Plajı olarak da bilinmekte ve yüzücüleri büyüleyici cazibesiyle etkilemektedir. Kristal berraklığındaki suyu ve keyifli iklimi ile Saklı Koy’un olağanüstü güzelliğini keşfetmek isteyen tatilciler Datça merkezinden geçerek ulaşabilirsiniz, Kargı Koyu yolunun sağında, Meteoroloji Müdürlüğü’nün hemen yanında bulunmaktadır.

BURGAZ PLAJI

Burgaz Plajı, ince kumu, sakin ve sığ denizi ile dikkat çeker; Datça’daki diğer plajlara kıyasla su sıcaklığı yüksektir. Ziyaretçileri, Burgaz Plajı’nın etkileyici doğası çeker. Burada 3 km uzunluğunda bir yürüyüş parkuru bulunur. Güneşin doğuşu ve batışı sırasında yürüyüş yapan insanlara sıkça rastlanır. Burgaz bölgesinde arkeologlar kazı çalışmalarına devam etmekte olup, bu da bölgenin tarihsel önemini vurgular.

YEDIKAT Koyu & Plajı

YEDİKAT PLAJI

Yedikat Plajı, Datça’nın gizli koylarından biri olan ve tarihi kökenlerini yansıtan bir plajdır. Bölge, nispeten sakin olmasıyla bilinir ve genellikle Datça yerlileri tarafından ziyaret edilir. Koy içinde üç farklı plaj bulunmaktadır. Gün doğumu ve gün batımında burada balık tutan insanlarla sık sık karşılaşılır. Şnorkel ve yüzücü gözlüğü gibi uygun dalgıç ekipmanlarına sahip ziyaretçiler, geçmişe bir yolculuk yapma ve sualtı dünyasında tarihi izler keşfetme fırsatına sahiptir.

KUMLUK PLAJI

Kumluk Plajı, sığ ve kademeli olarak derinleşen sularıyla özellikle çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için ideal bir seçimdir. Plaj boyunca uzanan yürüyüş yolu, keyifli yürüyüşler için idealdir. Merkeze yakın bir konumda bulunan bu plaj, ince kumu ve turkuaz deniziyle tanınır. Plajda şezlong ve şemsiye kiralama imkanı bulunmakta olup, giriş ücretsizdir. Kumluk Plajı, Datça’nın sakin atmosferini deniz ve güneşin keyfiyle birleştirir; bu da yaz aylarında birçok ziyaretçiyi cezbetmektedir.

HASTANE ALTI PLAJI

Hastane Altı Plajı” adı, yakınında bulunan eski bir hastaneden gelmektedir. Plaj, temiz kumu, berrak denizi ve doğal güzelliği ile tanınmaktadır. Plaj kısmen taşlık olsa da, deniz kumlu bir zemin sunar.

Belediye, soyunma kabinleri ve duşlar sağlamaktadır. Sevgi Yolu boyunca tamamen halka açık olan 3-4 plaj bulunmaktadır. Plajda ayrıca sörf okulu ve yelken okulu bulunmaktadır. Yaz aylarında yetişkinler ve çocuklar için kurslar sunulmaktadır. Arada bir, plaj atmosferini zenginleştiren sörf ve yelken yarışmaları da düzenlenmektedir.

TAŞLIK PLAJI

Taşlık Plajı, Datça’daki en saygın plajlardan biridir ve şehrin girişinde yer alır. İsminden de anlaşılacağı gibi, plaj taşlıdır, bu nedenle yanınıza bir çift su ayakkabısı almanız önerilir.

Plajda ücretsiz bir soyunma kabini bulunmasına rağmen, duş veya tuvalet bulunmamaktadır. Şezlong ve şemsiyeler, yakındaki işletmelerden kiralanabilir.

Ücretsiz plajın arkasında Ilıca Gölü bulunur ve yüksek kükürt içeriğine sahip olduğu ve iyileştirici özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Zaten oradaysanız, “Bizans Havuzu” olarak da bilinen gölün suyu ve çamuru sağladığı avantajlardan faydalanabilirsiniz.

ILICA GÖLÜ

Ilıca Gölü, iyileştirici özelliklere sahip bir su rezervuarı olup, denizden sadece 50 metre uzaklıktadır.
Bu küçük göl, denizin karaya çarptığı ve bir dağın yamaçlarından beslendiği noktada oluşur. Son yıllarda keşfedilen mineraller nedeniyle Ilıca Gölü popülerlik kazanmıştır.
Ilıca Gölü, kükürtlü su içerir ve özellikle psoriazis ve mantar enfeksiyonları olan hastalar için bir çekim merkezi haline gelmiştir. Datça’da göle “Soda Gölü” veya “Bizans Havuzu” da denir.
Gölün denize aktığı yerde küçük bir şelale oluşur. Göl kıyısında, şehir parkının yanında bir su değirmeni bulunmaktadır.

Datça Limanı

Datça Limanı, şehir merkezinin ortasında, Kumluk ve Taşlık plajları arasında, Akdeniz’e bakan bir konumdadır. Atatürk Bulvarı’nın sonunda yer alır ve hem şehir merkezinden hem de çevre yolundan kolayca erişilebilir. Liman alanında, özellikle yaz aylarında çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan bir amfitiyatro bulunmaktadır; bunlar arasında konserler, tiyatro oyunları ve diğer kültürel etkinlikler yer almaktadır.
Liman çevresinde pek çok restoran, kafe, pub ve bar bulunmaktadır ve bu yerler geleneksel Türk mutfağından uluslararası mutfaklara kadar geniş bir yelpazede yemekler sunmaktadır. Liman bölgesinde bir yürüyüş yaparken, ziyaretçiler yerel ve uluslararası lezzetleri tatma fırsatına sahiptir.
Datça Limanı ayrıca günlük tekne turlarının başlangıç noktası olarak da hizmet verir; genellikle 8 ila 25 kişilik gruplar halinde düzenlenirler. Bu tekne turları sırasında, Datça’nın güzelliklerini keşfetmek için çeşitli koylara uğranır. Ziyaret edilecek koylar hakkında bilgi, liman iskelesindeki gişelerden alınabilir.
Datça Limanı, ziyaretçilere doğal güzellikleri ve kültürel etkinlikleriyle keyifli bir deneyim sunan önemli bir turistik noktadır.

DEĞİRMENLER

DEĞİRMENLER

Kızlan Yel Değirmenleri, altı ardışık rüzgar değirmeninden oluşur ve alttan yukarı doğru uzanır; kapılar güneye bakacak şekilde yerleştirilmiştir. En öndeki rüzgar değirmeni ilçe hükümeti tarafından restore edilmiş ve şu anda bir restoran olarak kiralanmaktadır. Diğer rüzgar değirmenleri özel mülkiyete aittir; ikincisi konut olarak kullanılmaktadır, diğerleri ihmal edilmiş durumdadır.
Datça’nın diğer bölgelerindeki rüzgar değirmenleri ile karşılaştırıldığında, Kızlan Yel Değirmenleri daha hassas taş işçiliği ile dikkat çeker. Rüzgar değirmenlerinin inşası 20. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir. Ancak, 1950’lerden sonra motorların giderek kullanılmasıyla rüzgar değirmenlerinin işlevselliği azalmıştır.

BADEM ÇİÇEĞİ FESTİVALİ

BADEM ÇİÇEĞİ FESTİVALİ

Şubat ayında Datça, beyaz bir cennete dönüşür. Bu bölgenin sembolü olarak kabul edilen badem ağaçları, beyaz çiçekleriyle ilkbaharın yaklaştığını gösterir.
Bu etkileyici görsel festival, Şubat ayında gerçekleşen Badem Çiçeği Festivali ile kutlanır. Bu festival, şehrin karmaşasından kaçmak, Ege’nin temiz havasının tadını çıkarmak, çeşitli etkinliklere katılmak ve lezzetli yerel spesiyaliteleri tatmak için harika bir fırsat sunar.